Batman’da ‘’Barış Süreci ve Anayasal Engellerin Rolü’’ konuşuldu

Özgür-Der Batman Külliyesi Konferans Salonu’nda, Araştırmacı-Yazar Hamza Türkmen’in sunumu ile “Barış Süreci Ve Anayasal Engellerin Rolü’’ konulu seminer gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü Mahmut Batuk’un yaptığı program, Tarık Sevim’in Kur’an tilavetiyle başladı.
Hamza Türkmen konuşmasına, barış süreci ile birlikte yeni anayasa tartışmalarının da gündeme oturduğunu ve bu iki konunun birbiriyle paralellik gösterdiğini belirterek başladı. “Türkiye, Lozan Antlaşması ile kabul ettiği taahhütlere ve BOP projesi ile adeta bağlı bir pozisyonda bulunuyor. Bu nedenle yerel ve küresel bir vesayet altında. Hangi hükümet iş başına gelirse gelsin, bu vesayeti göz önüne almadan plan yapmazsa bu çıkmazdan kurtulmanın yolunu bulamayacaktır.” dedi.
Türkmen, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu kuşatmaya da dikkat çekti:
1. ABD ve YPG Tehdidi: “Türkiye, ABD’nin PKK’nin Suriye kolu olan YPG’yi güney sınırımızda eğitmesiyle ikinci bir kuşatma altındadır.”
2. Kültürel Yıkım ve Postmodern Toplum: “Neoliberal tezler doğrultusunda sanayi toplumundan modernliğe, oradan da postmodern topluma geçiş yaşandı. Liberal yapılar kurdukları toplumların istikrarsız olmasını ister; telefon, televizyon ve sosyal medya aracılığıyla korkunç bir kültürel yıkım meydana getirerek üçüncü bir kuşatma oluştururlar.”
Emperyalizmin artık doğrudan askeri işgallerle değil, dijital çağın yöntemleriyle toplumları hedef aldığını vurgulayan Türkmen, bu dönemde üç kavramın öne çıktığını söyledi:
Karmaşık İfadeler: “Topluma öyle bir değer karmaşası pompalanıyor ki ‘Müslüman Kemalist’ gibi birbirine zıt kimlikleri aynı anda taşıyan bireyler ortaya çıkıyor.”
Kaos İfadeleri: “Bilgi kaynakları kasıtlı olarak karıştırılıyor.”
Karşıtlık İfadeleri: “Sosyal medya sürekli ‘birey ol’ mesajı veriyor; oysa birey bencildir, bizler şahsiyet sahibi olmaya çalışmalıyız. Şahsiyet, toplumu dönüştürür.”
Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Türkmen şunları dile getirdi:
“Türkiye Cumhuriyeti kurulurken hazırlanan anayasa tamamen Batı’ya öykünerek yapıldı. Şimdi yeni bir anayasa ile sadece Kürt sorununu mu çözmeye çalışıyoruz, yoksa hak, hukuk, adalet ve toplumsal meseleleri kuşatan bir metin mi hedefliyoruz? Bu soruyu net biçimde sormalıyız.”
Türkmen, yeni anayasa hazırlanırken İslam’ın ortak değer olarak dikkate alınması gerektiğini, Türklük ve Kürtlükten önce bu çerçevenin esas alınmasının önemli olduğunu ifade etti. Ayrıca, ideolojik dayatmalar ve belirli azınlıkları kayıran maddelerin de anayasada yer almaması gerektiğini vurguladı.
Son olarak, laiklik kavramının anayasada açık ve net bir tanımının bulunmadığını belirterek, bunun mutlaka tanımlanması gerektiğini söyledi.
Program, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.