“Bir şeyi ölçerken tam ölçün. (Tartarken de) doğru teraziyle tartın”

 

وَاَوْفُوا الْكَيْلَ اِذَا كِلْتُمْ وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَق۪يمِۜ ذٰلِكَ خَيْرٌ وَاَحْسَنُ تَأْو۪يلًا ﴿٣٥﴾

 

35- Bir şeyi ölçerken tam ölçün. (Tartarken de) doğru teraziyle tartın. Bu, sizin için daha hayırlı, neticesi itibariyle daha güzeldir.

 

Ayet-i Kerimede ölçü ve tartıların, hakkaniyetle yapılması emrediliyor. Böyle yapmanın, hem veren için hem de alan için daha hayırlı olduğu beyan ediliyor. Zira bu durum, ticarî hayatta istikran sağlayacak ve insanların birbirlerine olan güvenlerini artırmış olcaktır. Ayrıca hiç kimse hak etmediği bir şeyi elde edemeyecektir. Allah teala, ölçü ve tartılarını eksik yapanları tehdit ederek, diğer âyetlerde de şöyle buyuruyor: “İnsanlardan birşey ölçüp alırken tam alan, onlara bir şeyi ölçüp veya tartarken de eksik tutan hilekârların vay haline. Yoksa onlar, büyük bir gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı O gün insanlar, âlemlerin rabbi olan Allahın huzurunda dururlar.” Mutaffifin suresi: 1-4

        TABERİ TEFSİRİ

Bu emir sadece bireylere hitap etmez. Bu emir cadde ve pazarlarda alış verişlerin gerçek ölçü ve tartılara uyup uymadığını kontrol etmeyi, tartı ve ölçünün eksiltilmesini kanun zoruyla önlemeyi İslâm devletinin görevlerinden biri haline getirmektedir. Sonraları bütün ticari işlerde ve ekonomik ilişkilerdeki haksızlığı ortadan kaldırmak devletin görevleri arasında değerlendirildi.

Tam olarak ölçmek ve tartıda dürüst olmak sosyal ilişkilerin güvencesi ve kalbin temizliğidir. Bu ikisiyle toplumun sosyal ilişkileri düzene girer. Yine bunlarla insanların birbirine güveni artar. Hayat bunlar sayesinde bereketli bir yaşama dönüşür. Bu tutum hem dünyada daha hayırlıdır, hem de ahirete ilişkin sonucu bakımından daha güzeldir.”

Peygamberimiz -salât ve selâm üzerine olsun- buyuruyor ki: Eğer bir adam bir harama yönelir, sonra da sırf Allah korkusuyla ondan vazgeçerse, yüce Allah onun bu hareketinin karşılığını ahirete bırakmadan bu dünyada ondan daha güzeliyle verir.”

Ölçü ve tartıdaki cimrilik pisliktir, aşağılıktır, sahtekârlık ve sosyal ilişkilerde hainliktir. Bu ise toplumun birbirine güvenini sarsar. Alış-verişte durgunluk yaratır. Toplum piyasasındaki bereketin azalmasına neden olur. Toplumun bu problemi teker teker bireylere de yansır. Onlar ölçüde ve tartıda hile yaparak birtakım kazançlar elde ettiklerini sanarken, aslında zarara uğrarlar. Çünkü bu hile yoluyla elde edilen kazanç, yüzeysel ve geçicidir. Fakat ticaret hayatındaki durgunluk kısa bir süre sonra teker teker bireyler üzerinde etkisini gösterir.

Ölçüye ve tartıya bir ticaret ahlâkı olarak bağlılık ile bir inancın gereği olarak bağlılık arasında çok fark vardır. Bir inanç gereği olarak ölçü ve tartıda dürüst davranan hem ticareti esas alanın hedeflerine ulaşmakta, bunlardan ayrı olarak kalbin temizliğini elde etmekte, hayata bakış açısı ve ondan zevk alışı daha geniş alanlara açılmaktadır.

Yani, “Onun sonu bu dünyada da ahirette de iyi olacaktır.” Böyle davranmanın sonu bu dünyada iyidir, çünkü alıcı ile satıcı arasında karşılıklı güven yaratır. Bunun sonucu ticaret gelişir ve genel bir refah yaşanır. Ahirete gelince, orada akıbet sadece temizlik, adalet ve Allah korkusuna dayanır.

Böylece İslâm aydınlık ufuklarına engin amaçlar ve geniş alanlar doğru yolunda ilerlemekle beraber, yaşanan hayatın hedeflerine de sürekli gözetip gerçekleştirmektedir.

     FİZİLALİL KUR’AN

Başa dön tuşu