Biz, Kur´an’ı sana, ancak insanların ihtilaf ettikleri hususların gerçeğini açıklaman için indirdik

 

تَاللّٰهِ لَقَدْ اَرْسَلْنَٓا اِلٰٓى اُمَمٍ مِنْ قَبْلِكَ فَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ اَعْمَالَهُمْ فَهُوَ وَلِيُّهُمُ الْيَوْمَ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ ﴿٦٣﴾

63- Andolsun Allah’a, senden önceki ümmetlere de (peygamberler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü-göstermiştir; bugün de onların velisi odur ve onlar için acıklı bir azab vardır.

وَمَٓا اَنْزَلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ اِلَّا لِتُبَيِّنَ لَهُمُ الَّذِي اخْتَلَفُوا ف۪يهِۙ وَهُدًى وَرَحْمَةً لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ ﴿٦٤﴾

64- Biz, Kur´anı sana, ancak insanların ihtilaf ettikleri hususların gerçeğini açıklaman için ve iman eden millete hidayet rehberi ve rahmet kaynağı olsun diye indirdik.
 

Sana da bir kitap indirdik. Tıpkı senden önceki elçilerimize kitaplar ve suhuflar indirdiğimiz gibi sana da bir kitap indirdik. Ne için? İnsanlara ihtilâf ettikleri konuları açıklayasın diye. Bazen doğru bazen yanlış olarak söyledikleri, hükmettikleri konularda onları doğruya, hakka, hidâyete ulaştırasın diye. İnsanlara rahmet olsun diye.Tabii iman edenlere, iman kaynaklı bir hayat yaşamak isteyenlere, rahmete ulaştıracak kapılar açılsın diye.

Kitap onunla yol bulmak isteyenlere en büyük hidâyet rehberidir. O zaman Rabbimizin peygamberimize gönderdiği bu rahmet kapısının kıymetini bilerek ondan istifade etmeye çalışmalıyız. Bu nîmetle birlikte olmaya çalışmalıyız.

BASAİRUL KUR’AN

Yani, “Bu kitap onlara, babalarının ve atalarının bâtıl inançlarının neden olduğu ve onları bir çok gruba bölen ihtilafları çözmeleri için bir fırsat vermiştir. Onlar Kur’an tarafından sunulan Hak üzerinde birleşebilirler, fakat bu akılsız insanlar, kendilerine nimet geldikten sonra da daha önceki durumlarını tercih ederek azap ve cezaya uğrayacaklardır. Diğer taraftan sadece bu Kitab’a inananlar doğru yolu bulacak ve Allah’ın lütuf ve nimetine mazhar olacaklardır.

Son kitabın ve son peygamberliğin görevi, daha önceki kitap sahipleri ve gruplar arasındaki meydana gelen ihtilafları çözmek ve ayrılıklara son vermekti. Zira her şeyin temeli tevhiddir. Tevhide bulaşan her tür şüphe ve Allah’ın bir şeye benzetilmesi, bir şekilde gösterilmesi gibi şirkin bütün türleri asılsızdır. Kur’an bu tür konuları aydınlatmak ve yanlışları düzeltmek için gelmiştir. Ayrıca kalplerini imana hazırlayan ve onu kabul etmek için açan insanlara, doğru yol kılavuzu ve rahmet olmak amacı ile inmiştir.

FİZİLALİL KUR’AN

Mehmet Okuyan, bu ayette vurgulanan “ihtilafa düştükleri şeyleri açıklaman için” kısmına dikkat çeker. Ona göre bu, Kur’an’ın sadece inanç esaslarını veya ibadet kurallarını değil, aynı zamanda insanlar arasındaki anlaşmazlıkları, ihtilaflı konuları çözüme kavuşturma ve doğruya ulaştırma gibi bir misyonu olduğunu gösterir. Toplumda ortaya çıkan fikir ayrılıkları, ahlaki sorunlar veya hukuki meseleler gibi birçok konuda Kur’an’ın bir hakem ve yol gösterici niteliği taşıdığı belirtilir.

Ayetin devamındaki “inanan bir topluluğa da doğru yolu gösterici ve rahmet olarak” ifadesi ise, Kur’an’ın müminler için bir hidayet kaynağı ve ilahi bir lütuf olduğunu vurgular. Okuyan, Kur’an’ın sadece sorunları çözmekle kalmadığını, aynı zamanda kalpleri arındıran, insanları doğru yola sevk eden ve onlara Allah’ın rahmetini ulaştıran bir kitap olduğunu ifade eder. Bu yönüyle Kur’an’ın, iman edenler için hem dünyevi hem de uhrevi anlamda bir kurtuluş ve esenlik kaynağıdır.

MEHMET OKUYAN TEFSİRİ

Başa dön tuşu