Esed’in Sednaya’sı mı? Esed sizin kahramanınız değil miydi?

Özgür Özel, partisinin 19 Mayıs’ta İzmir Gündoğdu Meydanı’nda düzenlediği miting konuşmasında, binlerce masum insanın katledilmesinden sorumlu Esed’e verdikleri destekleri unutarak şunları söyledi:
Hitler’in Stadelheim Hapishanesi, Esad’ın Sedneyası neyse Erdoğan’ın da Silivri’si odur, muhalifler için birer toplama kampıdır. o hapishaneleri rakiplerin atıldığı bir kuyu olarak görenler bilsin ki biz o kuyulardan Yusuflar gibi çıkacağız. İktidarını hapishane duvarlarıyla ayakta tutmak isteyenler bilsin ki biz o duvarları demir dağı nasıl erittiysek öyle eritip çıkacağız. Milletin iradesini parmaklıklar ardına hapsetmek isteyenler bilsin ki biz milletin iradesini Gazi Mustafa Kemal Atatürk vatanı nasıl savunduysa öyle savunacağız.
Halbuki Özel, Esad’ın devrilmesine giden süreçte verdiği birçok demeçte, Esed yanlısı sergilediği tutumla öne çıkıyordu. Özel, 2024 Aralık’ta Esed devrilmeden hemen önce, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
Esad’a da çağrımızdır; herkes gittiğinde biz burada kalacağız. Burada olmaya devam edeceğiz. Türkiye’yle iyi ilişkiler kurmak sizin menfaatinizedir.Biz Türkiye’nin birinci partisiyiz ve bu ülkenin, bu partinin kurucusu bize vasiyet niteliğinde bir dış politika öğütleri bıraktı. Bunlardan en birincisi komşularla iyi geçin, onların iç işlerine karışma. Komşunun toprak bütünlüğüne saygılı ol, komşundaki devlet dışı unsurları muhatap alma. 2010’ların başlarından başlayıp bugüne kadar efendim Emevi camiinde namaz kılmaya gitmeler, Esad’ı terörist, hain, katliamcı ilan edip Suriye’yi bölmek üzerinden söylemler gibi yani Atatürk ne dediyse ne öğütlediyse tersini yapıyorlar. Ve maalesef bunun sonucunda milyonlarca sığınmacı Türkiye’ye geldi. Bizim gencimiz yerine ucuz iş gücü oluyorlar. Bizim gencimiz işsiz. Bizim yoksulumuz yerine sosyal yardım alıyorlar. Bizimkilerin maaşları yetmiyor, sosyal yardım yetmiyor. Ve bu ülkede ne huzurları var ne huzur veriyorlar. Ve bu süreçte halen daha birileri aynı yanlışta ısrar ediyorlar.
Yaptıkları açıklamalar ve provokasyonlarla halkı ayaklandırarak Suriyeli muhacirleri defalarca zor durumda bırakıp mülteci düşmanlığını körükleyen, Esed savunuculuğuna soyunan CHP yönetimi, her zamanki gibi duruma göre kabuk değiştirmeyi ilke edinmiş gibi görünüyor.
Yolsuzluktan tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nu savunmak adına, (bir zamanlar savundukları Esed’in) Sedneya Hapishanesi ile Silivri Hapishanesi’nin aynı amaca hizmet ettiğini söylemek, CHP’lilere has bir körlük çeşidi olsa gerek.