Kötü sıfatlar, âhirete iman etmeyenlerindir. En yüce sıfatlar ise Allah’ındır

 

لِلَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ مَثَلُ السَّوْءِۚ وَلِلّٰهِ الْمَثَلُ الْاَعْلٰىۜ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ۟ ﴿٦٠﴾

60- Kötü sıfatlar, âhirete iman etmeyenlerindir. En yüce sıfatlar ise Allah’ındır. O, herşeye galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.
 

Âhirete, ölüm ötesi hayata inanmayanların, âhiretin hesabını kitabını ummayanların yapıp ettikleri ne kadar kötüdür. Yüce sıfatlar sadece Allah’a aittir. Allah Azîzdir, Allah izzet ve şeref sahibidir. Allah Hakîmdir, hikmet sahibidir.

İşte burada Allah’a ortak koşmak meselesi ile ahireti inkâr problemi örtüşmektedir. Çünkü her ikisi de aynı kaynaktan ve aynı sapıklıktan kaynaklanmaktadır. İnsanın vicdanında birbirine karışıyor. İnsanın ruhunda, hayatında, toplumunda ve yönetim biçimlerinde etkilerini gösteriyor. Bu nedenle eğer ahirete inanmayanlar için bir örnek verilmesi gerekirse, bu kötü bir örnek olacaktır. Her şeyi ile sınırsız bir kötülük. Bilinçte, ahlâkta, inanç sisteminde, uygulamada, düşüncede ve karşılıklı ilişkilerde kötülük… Yerde ve gökte kötülük…

“Allah ise yüceliğin örneğidir.”

Onunla kimse arasında bir karşılaştırma ve tartışma sözkonusu olamaz.

FİZİLALİL KUR’AN

 Râzî, “meselü’s-sevv’” (kötü vasıflar) ifadesini, ahirete inanmayanların taşıdığı çirkin sıfatlar olarak yorumlar. Bu sıfatlar genellikle şunları içerir:

Şirk: Allah’a ortak koşmak, O’na eşler veya çocuklar isnat etmek. Onlar, kız çocuklarını kendileri için “kötü bir mesel” (ayıp) sayarken, Allah’a kız çocukları (melekler) isnat etmeleri, bu “kötü mesel”in kendileri için geçerli olduğunu gösterir.

Cahillik ve Akılsızlık: Ahirete inanmamak, ölümden sonra dirilişi imkansız görmek, bu dünyanın geçici olduğuna akıl yürütmemek gibi durumlar.

Zulüm ve Haksızlık: Allah’ın hakkını vermemek, insanlara zulmetmek, kibir ve gurur gibi ahlaki kusurlar. Râzî’ye göre bu kötü sıfatlar, ahiret inancının eksikliğinden kaynaklanır; zira ahirete inanan bir kişi, yaptıklarının hesabını vereceğini bildiği için bu tür çirkin davranışlardan kaçınır.

“El-Meselü’l-A’lâ” (en yüce vasıflar) ise, sadece Allah’a ait olan kemal sıfatları ifade eder. Bunlar:

Tevhid: Allah’ın birliği, eşi ve benzeri olmaması. O’nun hiçbir şeye muhtaç olmaması, her şeyin O’na muhtaç olması.

Kudret ve İlim: Allah’ın her şeye gücü yetmesi, her şeyi bilmesi. Diriltme, yaratma ve yoktan var etme konusundaki mutlak gücü.

Adalet ve Hikmet: Allah’ın her işinde adil ve hikmet sahibi olması.

Ayetin sonunda yer alan “Ve huve’l-Azîzü’l-Hakîm” (O, Azîz’dir, Hakîm’dir) ifadeleriyle Allah’ın bu yüce vasıfları pekiştirilir:

el-Azîz: Mutlak güç sahibi, her şeye galip gelen, kudretine hiçbir şeyin karşı koyamayacağı. Bu, ahirette hesap sorabilme ve ceza verme gücüne işaret eder.

el-Hakîm: Her şeyi yerli yerince yapan, her işi hikmetli ve sağlam olan, adaletle hükmeden. Bu da O’nun yaratılışındaki mükemmelliği ve hükmündeki doğruluğu ifade eder.

TEFSİR-İ KEBİR

Başa dön tuşu