Laricani: Savaş istiyorlarsa, istediklerini yapsınlar. Teslim olmayacağız.
Laricani, ancak karşı tarafın savaşın anlamsız olduğunu anladığında ve sorunları diyalog yoluyla çözmeye çalıştığında müzakerelerin verimli olacağını açıkladı. Müzakerelerin başka amaçlar için bahane olarak kullanılmasının gerçek bir müzakere olmadığını söyledi ve İran’ın şartının ciddi müzakerelere girmek olduğunu ifade etti. “Savaş istiyorlarsa istediklerini yapsınlar, pişman olup geri çekildiklerinde müzakere masasına dönebilirler” dedi.
Güvenlik Açıkları ve Nükleer Dosya
Güvenlik konusunda, Laricani ülkesinin güvenlik açıklarını gidermek için çalıştığını ve bu amaçla özel oturumlar düzenlendiğini belirtti. “Sorun tereddütsüz çözülmeli” diyen Laricani, sızmaların sadece insan faktörleriyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda modern teknolojilerle de ilgili olduğunu kaydetti.
Nükleer dosyayla ilgili olarak, İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’ndan çekilme olasılığının her zaman geçerli olduğunu söyledi, ancak böyle bir kararın akıllıca ve fizibilite çalışması yapıldıktan sonra alınması gerektiğini ekledi. Aynı zamanda, İran’ın nükleer bomba edinme peşinde olmadığını ve anlaşmanın İran’a hiçbir fayda sağlamadığını vurguladı.
Direniş ve Diplomasi
Laricani, Tahran’ın diplomasiye bağlılığını yineleyerek, “İran diplomasiyi asla terk etmeyecek, çünkü o bir araçtır ve önemli olan onu ne zaman ve nasıl kullandığımızdır” dedi. Ancak, “düşmanın diplomasi alanını bir sahneye dönüştürmesinin bir sonuç vermeyeceği” uyarısında bulundu ve düşmanın mevcut diplomasisinin mazeretler yaratmayı amaçladığını, ancak ülkesinin diplomatik yoldan sapmayacağını belirtti.
Direnişin zayıflamadığını vurgulayan Laricani, “Direnişin zayıfladığını düşünüyorlarsa neden bu şekilde baskı yapmaya devam ediyorlar? Baskı genellikle güçlü olana yapılır, zayıf olana daha fazla baskıya gerek yoktur” dedi.
Hizbullah, Irak ve Yemen’deki Direniş
Hizbullah’ın kuruluşunun İsrail’in Beyrut’u işgal etmesi ve tam kontrol sağlaması sonucunda ortaya çıktığını belirten Laricani, “Bugün İran’ın Hizbullah’ı kurduğunu iddia edenler, aslında onu kendi davranışlarıyla yaratanlardır. Evet, biz yardım ettik ve desteklemeye devam edeceğiz, ancak partinin özü Lübnan halkı tarafından oluşturulmuştur” dedi.
Aynı mantığın Irak için de geçerli olduğunu ve ABD işgalinin zulme ve askerlerin aptalca davranışlarına karşı doğal bir tepki olarak direniş akımlarının ortaya çıkmasına yol açtığını söyledi.
Yemen’e gelince, Laricani Husilerin her zaman var olduğunu, ancak direnişin ABD ve Suudi bombardımanı başladığında ortaya çıktığını ve direnişin halkın kendini savunma iradesi olduğunu söyledi. “Böylece, her yerde zulme karşı direniş akımları ortaya çıktı” diye ekledi.