Sabahları Zombi Gibi Uyanmaya Son: Dinç Uyanmak İçin Nasıl Bir Alarm Seçmelisiniz?

Uyku tabii ki de çok önemli; nasıl uykuya daldığımız, uyuduğumuz ortam ve uyku süremiz gibi şeyler uyku kalitesini arttırıyor. Ancak işin bir de uyanma tarafı var. Kimimiz okul için kimimiz iş için hatta kimimiz ikisi birden için sabahları erkenden alarm ile uyanmak zorunda kalıyor.

Alarm ile uyanmak genellikle çok da sevilecek bir şey değil ve o “uyuz” sesler herkesin sinirini biraz bozar. Hatta Pisagor bile milattan önce 500 yılında bu konuya değinmiş. Spesifik şarkıların veya melodilerin pozitif enerji yaydığını ve uyanma esnasında gelen bitkinliği ve siniri tersine çevirebileceğine inanıyormuş.

Dinç uyanmanın size faydaları neler?

Dinç uyanmak, insan için çok yararlı bir durumdur. İyi bir uyku çekip sabahları dinç uyanmayı başarabilirseniz, o gün sizin için güzel geçer. Dinç uyandığınızda daha iyi konstantrasyon ve odaklanma, modunuzun yüksek olması, karar verme yetinizin güçlenmesi, fiziksel enerjinizin yüksek olması, yaratacılığınızın artması gibi çok işinize yarayacak faydalar ortaya çıkar.

Dinç uyanmak için nasıl bir alarm seçilmeli?

  • Hoş melodili, sevdiğiniz şarkıları tercih edin
  • Sert ve ani alarm seslerinden kaçının
  • Sürekli erteleme yapmayın 
  • Alarmın 500 Hz civarında bir frekansa veya C5 notası anahtarında bir melodiye sahip olması gerekiyor
  • Çok hızlı veya çok yavaş bir ritmi olmamalı (100-120 bpm ideal)

Doğru bir şekilde uyanmak çok önemli

uyku alarm

Görünüşe göre Pisagor’un düşüncesi boş değilmiş. Longdom tarafından 2021’de yapılan bir araştırmada belirli alarm seslerinin uyandığınızda sinirinizi yatıştırabildiği ve mutluluğunuzu gerçekten artırabileceği ortaya çıktı.

Özellikle hoş melodili şarkılar gibi niteliklere sahip alarmlar, dinleyiciye enerji veren ve etkili uyanma için harika bir metot. Ancak bunun neden böyle olduğunu anlamak için önce beynimizin uyku durumundan çıkarken karmaşık uyaranlara nasıl tepki verdiğini anlamamız gerekiyor.

Sersem bir şekilde uyanmak çok kötü bir şey. Nasıl uyandığımız sadece ruh halimizi ve günün gidişatını değil, aynı zamanda bilincimizi ve zihinsel performansımızı da etkileyebilir. Bazı durumlarda uyandıktan sonraki sersemlik, kritik karar vermedeki (sağlık, acil durum müdahaleleri, güvenlik veya araç kullanırken olduğu gibi) performansımızı azaltarak gün içerisinde sizi kötü bir duruma sokabilir.

Uyandıktan sonraki sersemliğin bu bilişsel durumuna ‘Sleep Inertia’ (uyku eylemsizliği) denir. Araba sürmek de dahil olmak üzere yüksek riskli görevleri yerine getirirken ciddi sonuçlara yol açabileceğinde bu uyku sonrası sersemliği, artan bir endişe kaynağıdır.

Beynin uyanıklığa geçmesi ile ses ve müziklerin ilişkisi

uyku alarm

Uykudan uyanıklığa geçiş, açma/kapama düğmesi benzeri bir sistem olarak işlemiyor. Uyanma, beyne artan kan akışı da dahil olmak üzere karmaşık biyolojik süreçlere dayalıdır. Araştırmalarda uyku öncesi duruma kıyasla, uyandıktan sonra beyindeki kan akışı aktivitesinin azaldığı görülüyor. Bu nedenle, uyanık haldeyken kısmen beyne giden kan akışının yeniden dağılımını teşvik eden mekanizmalar gerektirebilir ki bunlar da belirli türdeki ses ve müzikler oluyor.

Uyanma sırasında uyanıklığı etkileyen bir diğer faktör de o andaki uyku aşamasıdır. Derin uykuya veya REM uykusuna kıyasla hafif bir uykudan uyanırsanız sersemlik hissetme olasılığınız daha düşüktür. Bu uyku aşamasında alarm gibi dış uyaranlardan gelen uyarılma, kişiyi hızla uykudan çıkarabilir. Tam aksine derin uyku veya yavaş dalga uykusu, bilinçsizlikle ilişkili Delta dalga frekanslarından oluşur. Bu da tamamen uyanık hale geçebilmenin çok daha zorlu olduğu bir uyku aşamasıdır.

Alarmın uyku üzerindeki etkisi ayrıca yaşa da bağlıdır. 18 ila 25 yaş arasındaki genç yetişkinlerin, yaşlı insanlardan daha yüksek sesli alarmlara ihtiyacı vardır ve ergenlik dönemindeki insanların genç yetişkinlerden daha da yüksek bir alarma ihtiyacı vardır.

Ses frekansı önemli midir?

uyku alarm

Konu bir alarm seçmeye gelince ‘En iyi seçim tam olarak nedir?’ diye sorabilirsiniz. Araştırmalara göre farklı alarm seslerinin uyandıktan sonra insan performansını olumlu yönde etkileyebileceği öne sürülüyor.

Yine araştırmalara göre küçük çocuklar için 500 Hz civarındaki frekansa sahip bir sesin, 2000+ Hz civarında frekansa sahip olan bir sesten pozitif yönde daha etkili olduğu görülüyor. Bunun yetişkinler için de geçerli olup olmadığını söylemek için şu anda net bir bulgu yok ancak aynı alarm türlerinin faydalı olacağı varsayılıyor.

Bir kişinin “uyan!” diye bağırması gibi sesli bildirimler yüksek frekanslı dijital seslerden daha iyi işe yarar. Ancak çoğu cep telefonunda önceden kurulmuş 500 Hz tonlu bir alarm kadar da etkili değildir.

Ertelemelerden kaçının

Alarm kurarken yapılan en büyük hatalardan biri, birden fazla alarm kurmak ya da tek bir alarmı sürekli ertelemektir. Bu durumda insanın uykusu sürekli başlayıp kesilir ve uyku kalitesi düşer. Uyku kalitesi düştüğünde ise dinç uyanamazsınız. Bu yüzden uzmanlar alarm çaldığında onu sürekli ertelemenin doğru olmadığını söylüyor. 

Sonuç olarak doğru alarm tercihleriyle daha iyi uyanmanız mümkün

uyku alarm

İnsanların kolayca mırıldanabilecekleri bir melodi taşıyan alarmları kullanan kişiler, standart bir “bip” alarmı olanlara göre daha az sersemlik yaşıyorlar. Hatta bulgulara göre insanların hoşuna giden popüler müziklerin uyanma sonrası sersemliğine iyi geldiği de söyleniyor. Sonuç olarak sert ve ani seslerden kaçınmak, hoş ve sevdiğiniz melodileri tercih etmek, yeterli saat (7-9 saat arası) uyku uyumak, alarmları ertelemeden kaçınmak gibi yöntemler sabahları dinç bir şekilde uyanmanıza yardımcı olur.

Daha dinç bir şekilde uyanmanın yolunu sizlerle paylaştık. Ne düşünüyorsunuz? Sizin alarm tercihiniz ne olacak? Düşüncelerinizi bizlerle yorumlardan paylaşmayı lütfen unutmayın.

Başa dön tuşu